“Ne kadınlar sevdim zaten yoktular” diye anlattı “sevgili”nin hayatta somut bir karşılığı olmadığını Attilâ İlhan. Şimdi de “Kimi sevsem sensin / hayret” diyor. Yaşadığımız hayat karmaşıklaştıkça “mümkünsüz” hale gelen aşklarımızı mısralara döküyor, mısralarını, ruhumuzu hafif bir meltem gibi saran, bizi derinleştiren, acıtan eşsiz bir müzikle harmanlıyor ve onlardan hayatlarımıza temelli giren, unutulmaz şiirler inşa ediyor… Onlara bakalım, dokunalım diye; onları duyalım, koklayalım, onlarla içimizin çoraklıklarını yeşertelim diye.
Attilâ İlhan’ın aşk şiirlerinin çok okunması, nesnel karşılık kuramını ispatlamasından kaynaklanıyor. Gerçekten de herkes onun aşk şiiri ıskalasında kendini etkileyen, aşkıyla özdeşleşen bir özellik bulur. – DOĞAN HIZLAN
İçindekiler;
başlangıçta diyalektik vardı
sevmek için geç ölmek için erken
neydi o bir zamanlar?
her sabah, yanılmak!..
bu nasıl sonbahar?..
di’li geçmiş
çağrışımlar
bana bir şimşek çak
meraklısı için ekler
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.