Küçük bir kentte yaşayan March ailesinin çok farklı karakterlerde dört kızı vardır. Kızların en büyüğü o kadar güzel ve zariftir ki, çevrenin dikkati her zaman onun üzerindedir. Ortanca kızlardan biri heyecanlı ve haşarı bir çılgın, diğeri ise melek gibi bir kalbi olduğu yüzünden okunan yumuşak huylu bir genç hanımdır. En küçükleri ise daha ilk gençliğe bile ulaşamamasına karşın tam bir küçük hanımefendidir. Ailenin mutlu yaşamı, babalarının savaşa gitmesiyle gölgelenir. Ancak kızlar, çok akıllı bir kadın olan annelerinin önderliğinde yaşamlarını sürdürürken, çocukluğun ve genç kızlığın keyfini çıkarırlar. Hele yan komşuları olan zengin beyefendi ve haşarı torunu Laurie ile arkadaşlık kurduktan sonra yaşamları çok daha renkli bir hâle gelecektir.
Küçük Kadınlar, March ailesinin ve dostlarının asla eskimeyen ve her dönemde büyük bir beğeniyle okunan öyküsüdür. Kitabın yazarı Louisa May Alcott kendi yaşam öyküsü üzerine kurmuş olduğu Küçük Kadınlar’da zor koşullarda bile mutlu bir yaşam sürdürülebileceğini anlatmıştır. Eser birçok defa oyun, müzikal ve hatta opera olarak sahnelenmiş, filme çekilmiş ve çizgi film olarak işlenmiştir.
1. BÖLÜM
Uzun zaman önce, Amerika kıtasında büyük bir dram yaşanıyordu. Birleşik Amerika ikiye bölünmüş ve iç savaş çıkmıştı. Ülkenin güneyiyle kuzeyi birbirine saldırıyordu.
Bu korkunç dönemde ayakta kalmak ve hayata devam edebilmek için çabalayan dört kız kardeş, her şeye rağmen umutlarını koruyorlardı. Noel’den bir gün önce lapa lapa yağan karın altında küçük bir ev, onca soğuğa karşın sıcaklığını kaybetmemişti. Evde ocağın etrafında dört genç kız toplanmış annelerini bekliyorlardı.
Aile içinde Meg diye çağırılan Margaret, henüz on altı yaşındaydı. Kumral, gür saçları omuzlarına dökülüyordu. Kocaman sevimli gözleriyle çok güzel bir kızdı. On beş yaşındaki Josephine yani Jo, çok hareketli bir karaktere sahipti. Parlak siyah saçları iki örgü hâlinde omuzlarından aşağı salınmıştı. Tam bir kitap kurdu olan Jo, neşeli kıpır kıpır hâliyle ve müthiş yazarlık yeteneğiyle herkesi şaşkına çevirirdi. Herkesin Beth diye çağırdığı Elizabeth henüz on üç yaşında çekingen ve sessiz bir kızdı. Son derece yumuşak kalpliydi ve evin kıymetlisiydi. Kardeşlerin en küçüğü ise Amy’ydi. Lüle lüle sarı saçlarının ışıltısı, masmavi gözlerini öne çıkarıyordu.
Jo kızıl alevlerden gözlerini ayırdı.
-Bu çok üzücü, hediyesiz bir Noel, gerçek Noel sayılmaz ki.
Meg içini çekerek:..
Yayınevi
İş Bankası Kültür Yayınları